Şevket hoca sinirlenen ama küsmeyen, kırılan ama kırılmayan bir ilkokul öğretmeniydi.
Öğrencilerinin iki dünyasını da güzelleştirmek için çalıştı.
Kasabaya gelen her yabancıyı bilirdi.
İslami hizmeti olan herkese yardım eli uzatırdı.
Evi, köylerde köy odası olarak hizmet vermiştir.
Misafirlerini evinde ağırlardı.
Okullar tatil olunca üniversiteli büyük şehirleri, pansiyonlu şehirleri gezerdi.
Yurtlarda kaldı, müdürle arkadaş oldu, seneye göndereceği öğrencilerin parasız olmasını, yurt ve burs işlerinin düzenlenmesini sağladı.
Kurs, yurt ve burs verenin kendini İslam'a adaması yeter.
Radikal, ılımlı, mezhepçi, dindar, dindar fark etmezdi.
Yeter ki bu ayakkabıyla beş yıl okumak zorunda kalan ilkokul ve diğer okulların çocukları, karne alacak parayı bile bulamayınca, hepsi fakir, okula gidebiliyor.